Gençleri öne çıkaran etkinliklerin son dönemdeki dikkat çeken ismi Furkan Öztekin; kâğıt kolaj, fotoğraf ve buluntu nesne gibi birbirinden farklı malzemelerle bellek ve mekân arasında kurulabilecek kırılgan ilişkileri açığa çıkarıyor. İnsana ait izler Sanatçının “Kıvrım” isimli çalışması şeffaf çatı levhası üzerine kâğıt. 14 parçadan oluşan “Seyir” adlı eseri. Furkan Öztekin, 1993 yılında Tekirdağ’da doğdu. Lisans eğitimini 2016 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini ise 2020’de Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalı’nda tamamladı. Sanatsal araştırma ve üretimlerini desteklemek için 2018 – 2019 yılları arasında IKSV İstanbul Bienali Çalışma ve Araştırma Programı ve 2020 – 2021 yılları arasında Arter Araştırma Programı katılımcılarından biri oldu. Yaşamını ve çalışmalarını Tekirdağ’da sürdüren sanatçı, Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi (2015), Genç Yeni Farklı VII – Galeri Zilberman (2016) ve Mamut Art Project (2017) gibi genç sanatçıların görünürlüğüne katkı sağlayan yarışmaların seçkilerinde yer aldı. 2018 yılında İstanbul Rotary Kulübü Derneğı’nin genç sanatçıların kariyerlerine destek olmak için gerçekleştirdikleri İstanbul Rotary Sanat Yarışması’nda Büyük Ödül’e layık görüldü. Mixer, Riverrun, Simbart Projectsve Galeri Siyah Beyaz’da kişisel sergiler gerçekleştirdi. Öztekin son zamanlarda bağımsız ve çok sesli bir güncel sanat platformu olan Argonotlar’da ‘kuir sanat’ üzerine yazılar yayınlıyor. EMLAK FOTOĞRAFLARINDAN SOYUT ALANLARA Öztekin; genellikle malzeme olarak kâğıt kullandığı üretimlerinde mekân olgusunu boşluk, zaman, sınır ve ritim ekseninde yeniden ele alıyor.
Kâğıt kolaj, fotoğraf ve buluntu nesne gibi birbirinden farklı malzemelerle bellek ve mekân arasında kurulabilecek kırılgan ilişkileri açığa çıkarıyor. Judith Butler’ın “Cinsiyet Belası” isimli kitabında geçen kuir teoriden ve LGBTİ+ aktivizminden beslenen sanatçı, direniş ve hafıza mekânlarının belgeye dayalı tarihsel anlatılarını, sanatsal pratiği içinden yorumluyor. Ticari amaçlarla çekilmiş emlak fotoğraflarını bağlamından koparan sanatçı, görsellere insana ait izlerin olduğu fakat insan bedeninin olmadığı bir düzlem gibi yaklaşıyor, işlevini yitiren emlak fotoğrafları, boşlukların hüküm sürdüğü soyut alanlara dönüşüyor. Furkan Öztekin, 2014 yılından beri devam eden araştırma ve üretimlerinde Ülker Sokak, Eryaman ve Meis Sitesi gibi trans direniş tarihinde önemli yeri olan olayları konu alıyor. Bu olaylara kazı ve keşif ruhuyla günümüzden bir bakış açısı kazandırmaya çalışan genç sanatçı, kiralık evlerin emlak fotoğrafları ve buluntu nesneler üzerinden yeni hikâyeler kurguluyor. Marjinalleştirılmış ve krıminalize edilmiş mekânlardan aldığı kesitleri deneyimleriyle birleştiren Öztekin, kuir bir öznelliğe doğru evriliyor. Evlerimizde yaşadığımız acı-tatlı anıları bireysel ve kamusal alanın kesişimiyle yeniden sorgulamaya açıyor. Furkan Öztekin, 2021 yılında İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirdiği kişisel sergileri “En Hassas Yerde” ve “Dahılı/Harıci”nde kâğıdın bir malzeme olarak geçici olma hâlini araştırıyor. Mimari yapıların çatılarında kullanılan alüminyum ve şeffaf çatı levhalarını kâğıdı taşıyan bir yüzey olarak kurguluyor. Kâğıt çalışmalarını bu yüzey-nesnelere uygulayarak aslında iki malzemenin de kendi doğasının dışında davranmasına yol açıyor. Küçük jestlerle sergi mekânının boşluklarına yayılan bu işler, aynı anda içeride ve dışarıda olmanın ihtimalini sorgularken, aradalık hâlinin yarattığı potansiyellerle dolu alana yerleşmeyi öneriyor, Öztekin, son dönem çalışmalarında “Seyir” (cruising) ve “Opaklık” (opacity) gibi kuir teoriyi besleyen kavramları üretim pratiği üzerinden görselleştirmeye çalışıyor. Geçmişi yeniden örgütlemenin bir metodu olarak beliren bu kavramlar, Furkan Öztekin’ın eserlerinde farklı formlar üzerinden direniş biçimine dönüşüyor. Aradalık, belirsizlik ve okunaksızlık gibi olumsuz olarak algılanan durumları bir yaşam pratiği olarak tanımlayan sanatçı, bu durumların kuir potansiyellerinin neler olabileceğini sorguluyor. “Future ıs queer” (gelecek kuirdir) sloganını sanat pratığiyle bugüne işleyen genç sanatçı Furkan Öztekin, takipte kalınması gereken yeteneklerden…