ARTIST / Artist, Residency
Eric Shaw’un sanatı, dijital çağda bile resmin sürekliliğini ve geçerliliğini gösteriyor. Yaratıcı süreci, akıllı telefonundaki bir uygulama ile dijital çizimler yaparak başlar ve bu çizimleri ardından akrilik boyalarla tuvale aktarır. Shaw’un çalışmaları, cesur renkler, düz şekiller ve pürüzsüz yüzeylerle karakterizedir, bu da Pop sanatının modern bir yorumunu, dijital bir dokunuşla birleştirir. Shaw’un parlak, cesur ve görsel olarak çarpıcı renk kombinasyonları ve büyük boya uygulamaları, Roy Lichtenstein ve John Wesley gibi Pop sanatçılarından ilham alarak taze bir bakış açısı sunar.
Kendi kendini yetiştiren Shaw, sürekli olarak çizim yaparak kompozisyon ve çizgi konusunda keskin bir göz geliştirmiştir. Yaklaşımı, dijital ile el yapımıyı birleştirir ve bu, David Hockney’nin iPad çizimlerine benzer bir süreçtir, ancak Shaw dijital çizimlerini detaylı, elle boyanmış tuvallere dönüştürerek çalışmasını dijital dünyanın ötesine taşır. Sonuçta, dijital çizimlerin keskin hatları ve akıcı hareketleri tuvalde kalır ve renk ile çizgilerin iç içe geçmiş katmanları, esere derinlik duygusu kazandırır. İzleyici, sanki kompozisyonun içine görsel olarak nüfuz edebilecekmiş gibi hisseder.
Shaw’un resimleri, New York City’nin dinamik görsel ortamından ilham alır ve sokak tabelaları, logolar ve reklamlar gibi grafik tasarım unsurlarını içerir. Bu görsel öğeleri, çizim uygulamasını kullanarak bozar ve manipüle eder, ardından bunları görüntü düzenleme araçlarıyla geliştirip, elle tuvale aktarır. Sonuç, dijital araçlarla şekillenen çizgiler, şekiller ve renkler arasında karmaşık ve canlı bir konuşma ortaya çıkar. Shaw’un akrilik boyayla tuvale yaptığı eserler, hem doğaçlama hem de titizlikle yapılmış çalışmalardır.