ARTIST / Artist, Consultancy
Amerikalı sanatçı Beverly Fishman (d.1955), teknoloji ve ilaç endüstrisini eleştiren duvar rölyefleri ile tanınır. Yaşamını ve çalışmalarını Detroit’te sürdüren Fishman, aynı zamanda Cranbrook Sanat Akademisince resim dersleri vermektedir. Sanatçı, ressam olmasına karşın, yüksek düzeyde dikkat ve titizlik gerektiren eserlerini bir heykeltıraş kaygısı ile üretir. Sanatı, pratiğinde endüstriyel görünümlü yüzeyler elde etmek için kullandığı boyalan otomotiv boyası uzmanlarına danışarak elde eder. Ortaya ikan eserler, biçim, renk ve sosyal içeriği sentezler. Formalist bir soyutlama gibi gözükse de eserler içerik olarak insan bedenine ve dünyaya doğrudan referans verir.
Fishman’ın mevcut duvar heykelleri, sanatının görsellerini internette bulduğu çeşitli ilaçlardan oluşmakta olup, endüstriyel üreten boya ile renklendirilir. Yüzeylerindeki kabartma ve kesikler, bu ilaçların daha küçük dozlara bölünmesini sağlayan çentiklere karşılık gelir. Dolayısıyla, eseler soyut olarak görünse de, dikkat eksikliği bozukluğu, opioid bağımlılığı, kaygı ve depresyon gibi sorunlarla bağlantılıdır. Formları onları günümüzün toplumsal sorunlarına bağlı hale getirir.
Fishman kullandığı formlan online araştırmalar yaparak elde eder; birbirinden farklı malzemeler kullanarak farklı renk kombinasyonlan oluşturur. Sanatı için kullanacağı boyalar hazırlamak uzun bir süreçtir, ve bu süreçte çeşitli profesyonellerin yardımı ile doğal ve sentetik boyalar bir araya getirir. Kullanacağı renkleri belirlediğinde, sıra ilaç tabletini ahşaptan imal etmeye ve renklendirmeye gelir. Eser stüdyoya geri döndüğünde, Fishman sonuçtan memnun kalana kadar esen manipule etmeye devam eder.
Beverly Fishman, soyut formlar ile dış referanslar arasındaki bağlantının eskisinden daha açık hale gelmesine inanan bir sanatı kuşağına mensuptur. Fishman, uzun seneler boyunca Ross Bleckner gibi kimlik ve hastalığın bir belirteci olarak hücre biçimine ilgi duyar. Aynı zamanda Fishman, Peter Halley gibi soyut olarak görmediği soyut formlarla çalışır. Tıpki Halley’in kare formunu hücre ve hapishaneler olarak gördüğü gibi, Fishman da basit geometrik şekilleri belirli uyuşturucular kullanımı ve istismar edilmesi gibi sosyal meselelerin temsilleri olarak görür.
Fishman için izleyicinin eserin içeriğini bilmesi önemlidir. Eserlerin başlıklar, insanlan okumalarını yönlendirmeye yardımcı olduğu için önem arz eder. Öte yandan izleyici, arkasında vatan kavramlan bilmeden eserlere yönelse bile, eserenin saflıktan uzak olduğunu anlaması uzun sürmeyecektir. Fazlasıyla endüstriyel renklendirme, renklerin bazen hastalık derecesinde doygunluğu, doğal ve sentetik renklerin sarsıcı kontrast Fishman için eserlerini geometrik soyutlama eleştirisine iter. Sanatı, eserlerinde yer alan renk ve biçimlerin – onlar hakkında hiçbir şey bilmiyor olsak bile – teknolojik olarak yönlendirilen, arzularımızın kitle iletişim araçları tarafından beslendiği ve kimliklerimizin tükettiğimiz ürünler tarafından şekillendiği bir dünyayı çağrıştırmasını ummaktadır.
–